Çok bilmiş balkabağı :)

Uzun zaman olmuş Taksime gelmeyeli.

Nasıl özlediysem artık, metronun o devasa ve bitmek bilmeyen merdivenlerini bile koşarak çıktım bu kalp hastası bünyeyle.
Hava güzel, insanlar güzel, ben güzelim bugün. Kulağımda Shantel, elimde buz gibi bir limonata ve Midpoint.
Aslında bugün ki planım çok daha farklıydı. Sevgili Matruşka ile Asmalı'da fotoğraf çekecektik. Fakat o çok bilmiş bal kabağı ekti beni. Hem de ayrılırken "eğer ekersen bir daha konuşmam" dememe rağmen. Tabi haliyle yemedi. O olmadan çekilir mi bizim ofis. (Sakın şımarma:)) Şimdi büyük ihtimalle evde ve kafasında bandanası, altında eteği ve dilinde arabesk bir şarkı eşliğinde temizlik yapıyor kül kedisi :)
Ben ise muhteşem bir ambians altında limonatamı yudumluyorum. Akşam da belki Nevizadede iki tek atarım, kim bilir... :)
Öpüyorum Matruşkam. Seviyorum seni...