Kurbağa Prens...

Öpüştü prens olsun diye. Oysa hala kurbağaydı. Zaten prens olması saçmaydı. Çünkü onu öpen prenses değildi. Ayrıca prensi öpünce kurbağa olunmayacağı gibi kurbağayı öpünce de prens olmazdı.
Prens olmadı çünkü onu öpen prenses değildi. Doyasıya öpüştü dakikalarca, bazen onlarca kez sırf prens olsun diye ama bir türlü kendini prens yapacak prensesi bulamadı ve hep başka dudaklardı onu öpen. Başkalaşımı dolmuş larvasından çıkalı uzun bir zaman bir kurbağalama stili yüzen bir kurbağaydı.
Kendinden geçercesine değil, masumca bir öpücükle defalarca öptürdü kendini ama bir türlü prens olamadı. Boşu boşuna günaha girdi. Hiç yoktan yıprandı dudakları. Her öpüşmede başkasını aldattı. Öpüştükçe pişman oldu, pişman oldukça öpüştü...
Gece saatlerinde karşı binaların her hangi bir katında yana ışıktan mutluluk duyabilecek kadar yalnızdı. Herkes uyuyunca o uyanırdı.
Onlarca kez dudaklarını yıkardı. Her öpücükte onlarca kez kaygı ve şüphe uyanırdı göz bebeklerinde, tek amacı prens olmaktı. Çünkü o kurbağa değildi. Bir büyüydü bu ve eğer onu gerçek bir prenses öperse prens olabileceğine tüm kalbiyle inanıyordu.
Kendini prenses sanan ve aslında hiçbir kraliyet ailesinden gelmeyen bütün kızlara kendini öptürdü. Prens olmalıydı evet muhakkak prens olmalıydı. Her öpücükten sonra etrafın dumanlanmasını bekler ve birden hayata prens olarak devam etmeyi ümit ederdi. Ama her seferinde hiçbir şey değişmez kurbağa yine kurbağa olarak devam ederdi.
Prens olmak için, mutlu olmak için onlarca yol denedi. Olmadı. DNA testlerine baktırdı. Doğum kayıtlarında mutlaka bir yanlışlık olmalıydı. Çünkü o prens doğmalıydı. Ama hiçbir uğraş sonuç vermedi. Bir sürü prensese kendini öptürdü ama nafile çünkü onların hiçbiri gerçek prenses değildi. Boşuna dudakları yıprandı. Hiç yoktan günaha bulandı.
Kahve fallarında mutluluk aradı. Prens olmak istedi. Olmadı...
Yaşlandı. Beneklerindeki yeşillikler soluklaştı.
Ve bir akşam üstü cırtlak ve kendisinin çıkartmaktan nefret ettiği ama iletişim için çıkartmak zorunda olduğu vırraaakk sesleri eşliğinde öldü. Kurbağa olarak öldü. Oysa o prensti.
Eğer gerçek ve büyüyü bozabilecek prensesi bulabilseydi, şimdi ona asil bir devler töreni yapılacaktı. Öldü günahkar ve dudakları yıpranmış bir kurbağa olarak...
Sinekler kondu üzerine.
Öldü kurbağa olarak.
Oysa o asil ve soylu bir prensti...