14.06.2010

Cümle cambazlarına hürmetler


Parende atmayı öğrenmem gerekiyor acilen.
Çünkü bir onu yapmadım insanoğlunu kırmamak için gösterdiğim çaba karmaşasında.
Kendimi bu amaç uğruna nasıl da sıktığımı ve sıktıkça tepkilerimin nasıl da farklılaştığını fark ettim bugün.
“Ne desem olmaz, ne yapsam tutmaz” bir halde, sessiz kalmakta buldum huzuru.
İnsanlığın 7 günahı geldi aklıma. Sonra, bu günahlardan en illetine bulaşmış biri…
Yapabilecek bir şey yokken ve tam da sözün bittiği yerde iken, sustum.
Fakat davranışlarımı engelleyemiyorum…
Üzülüyor, geriliyor, içine atıyor ve kırmaktan korkuyorum.
İlk defa cümlelerimin seçiminden çekiniyor, kendime “şişş o kelime doğru değil, o cümleyi sakın söyleme!” diyorum.
Yazmak özgürlüktür derler, ben; olamıyorum…
Amacından çıkıyorken hedefler, “birader çıkmaz sokaktasın” demek istiyor fakat diyemiyorum.
İşte tam da bu esnada, düşünce farklılıkları devralıyor sahneyi. Çatışmaların başkahramanı, üstat…
Yorum farkı, arz talep eğrisi, ihtiyaçlar ve beklentiler…
Benim çıkmaz sokağım, senin asli yolun ve işin profesyonelliği de saygı duymak oluyor.
Sınırları çizmek yada kuralları koymak gerek.
Yoksa iç çatışmalarla yer bitiririz bünyeyi.
Cümlelerin cambazı olabilmek, büyük yetenekmiş.
Bunu, bugün daha iyi anladım.

Saygılarımla,
Wenndy

0 yorum:

Yorum Gönder