24.06.2010

Eksik kalmış satırlar


İnsan olmak biraz da değer bilmemekmiş. Hem kendimde hem sende anladım bunu.
Her ne olursa olsun ve ne kadar istersen iste; “benim!” dediğinde o şeye, bitmiştir arkadaş.
Senindir ve sen istemedikçe gitmeyecek, eksilmeyecek, bitmeyecektir. Çok kısa sürecek bir meşk heyecanı vardır içinde. Tüketir, tadını çıkarırsın zaferinin.
İşte o zaman önemi yoktur, geçmişte ne kadar istediğinin. Yada elde etmek için feda ettiklerinin. Hiç olmazsa çabalamışsındır. Değerli kılmıştır kendini, gösterdiğin çabanın anlamsız olduğunu bilmeden.
Her şey gibi, biz insanlarda yenik düşüyoruz zamana. Alışkanlıklarımız oluyor, o çok sevdiklerimiz. Yaşlanıyor, eskiyoruz. Aşklarımız yitiyor, sevinçlerimiz, hüzünlerimiz…
Düşünsene, nasıl çarpardı kalbin onu ilk gördüğünde.
Nasıl ellerin titremişti, ilk elini tuttuğunda.
Ne şiirler yazmıştın oysaki güzel gözlüne.
Şimdi, güzel gözlüm dediğini bile unuttun farkında mısın sevgilim?
Hepimiz, her zaman yaptığımız gibi bu hataya düşüyoruz işte.
Değerlerimizi unutuyor, sahip olduklarımızı, sahip olduktan sonra yok sayıyoruz.
Siz; En son ne zaman öptünüz annenizi?
Yada üzdüğünüzde gidip özür dileyecek kadar cesaretiniz oldu mu?
Vicdanınız acıdı belki ama söylemediniz dimi.
Annem, babasına söyleyemediklerini söylediğinde, ona ilk kez babaaammm! Dediğinde ve en acısı da onu ne kadar çok sevdiğini söylediğinde, dedem soğuk bir taşın üzerinde ve bir tabutun içinde yatıyordu. Annem haykırıdı ama o duyamadı...

Söylüyorum ben şimdi hepinizin önünde.
Anneemmm, canım annem çok seviyorum seni
Babacıımm, ne kadar kızgın olsam da, affetmeyecek olsam da çok seviyorum seni
Ablacım, canımm, çok seviyorum seni
Ve sen güzel yüzlüm, ömrüm, herşeyim, varlığınla ayakta olduğum gerçeğim;
Çok seviyorum seni.

0 yorum:

Yorum Gönder